27 Ocak 2017 Cuma

"İsimsiz" / "Untitled", 2015


Seha Nur Sarı, 2015, "İsimsiz", Seramik.
Seha Nur Sarı, 2015, "Untitled", Ceramic.

Seha Nur Sarı, 2015, "İsimsiz", Seramik.
Seha Nur Sarı, 2015, "Untitled", Ceramic.

Seha Nur Sarı, 2015, "İsimsiz", Seramik, Detay.
Seha Nur Sarı, 2015, "Untitled", Ceramic, Detail.


"Kalabalık şehirler, her an yükselen yeni binalar ve daha da yükselen binalar. Bir zamanlar, ben doğmadan çok önce biz de kente gelenlerdenmişiz. Ama benim toprağım yoktur. Her toprağı severim, her yeşili ve her maviyi. Biz geldikçe büyüdü kentler; ona göre ihtiyaçlar ve barınmak için insana ait alanlar da… Bir zamanlar daha ıssız olan bu yerleri hatırlıyorum, ıssızlığından ziyade daha fazla inceliğin olduğu ortak yaşama alanlarını da… Şehir kültürü bu mu, bilmiyorum. Biz yeni zamanın çocuklarıyız. Bugün gördüğüm yalnızca pas kusan demirler ve üst üste yığılmış, doğanın içinden gelen ve en doğal halleriyle oluşturdukları yapılara karşın, dışındaki tonlarca makyajla bir şehirli olmaya layık olmuş tuğlalar. Özünden uzak, kalabalıktan yorgun. Sayısını bilmediğim çoklukta insan, bir o kadar ürettiğimiz çöpler ve yine apartmanlara istiflenmiş insanlar… İnşa ettiğimiz şehirlerin bugün kabalığımız ve kalabalığımızı kustuğu ve bizi bir bağırsak hareketiyle dışarı atmak istediğini düşünmekten kendimi alamıyorum.”
Bu düşüncelerden hareketle üretilen seramik heykellerde şamotlu kil kullanılmıştır. Sırsız olan ve sadece farklı renklerde ki killer ile astarlanan heykeller, yapının temel iki birimi olan tuğla ve inşaat demiri formlarının deformasyonuyla tasarlanmıştır. Sağladığı pürüzlü ve kusurlu yüzeyi, kolay ulaşılabilirliği ve halka yakınlığı sebebiyle tercih edilen şamotlu kil, farklı renklerde astar uygulamalarıyla tuğlaya ve demire evrilmiştir. Sır tercih edilmemesi ise tamamen kusursuzluktan uzak, kendi varoluşunda olabilmesi ve başka deyişle baskılanmaması sebebiyledir.


24/06/2015
Seha Nur Sarı


 “Crowded cities, new buildings rising at any moment, and rising buildings. Once upon a time, long before I was born, we were the ones who came to city. But I don’t have a homeland. I love every homeland, every green, every blue. The cities grew up as we came, along with needs and the areas of human for sheltering… I remember these places that were once more deserted, also the common living areas that are much more delicacy than their desolation... Is this city culture? I don’t know. We are the children of new generation. All I see today is the bricks that are merely rusty iron bars and bricks that have been stacked on top of each other and deserve to be a city with tons of make-up outside, despite the constructions they have made with nature most naturally. Far from essence, tired of crowds. The number of people that I do not know, the trash we produce and the people who are stowed in the apartments again... I cannot help myself to think that the cities we build today are vomiting our crowd, rudeness and want to throw us out with a bowel movement.”
Chamotte clay was used in the ceramic sculptures produced with these thoughts. Sculptures that is without glaze and lined only with clays in different colors, are designed by deformation of two basic units of building, brick and construction demolition forms. Chamotte clay, which is preferred due to its rough and imperfect surface, easy accessibility and proximity to the public, is evolved into brick and iron by applying linings in different colors. The reason why glaze is not preferred is the fact that it is completely away from perfection, it can occur from its own existence and in other words it can’t be suppressed.

24/06/2015
Seha Nur Sarı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder