Birey
Modernizm
ile birlikte dönüşen algıda, tanrısallık ve din odaklı
düşüncelerin yerini bilimselliğe ve dünyevî meselelere
bırakmasıyla, ‘toplum’ ve ‘birey’ de yeniden
şekillenmiştir. Bu süreçte artık, ‘birey’in varlık ve
kendini ifade etme hakları konuşulmaya başlanmıştır.
“Endüstriyel
Toplum teorisi savunucularına göre, endüstriyalizm, hem Batı’da
hem de dünyanın geriye kalan kısmında tarihin ilerici hareketinin
yol gösterici işaretlerini sağlayan ve çağdaş dünyayı
dönüştüren ana hareket ettirici güçtür. Ve bu teorisyenler,
sınırsız bir refah umudu, servet ve gelirin eşitlenmesi ve fırsat
eşitliğinin yaygınlaşması öngörüsünde bulunmuşlardır.
Başkalarına göreyse modernlik ‘birey’in aile, cemaat, devlet
ve dini kurumlar gibi bütün toplumsal aktörler karşısındaki
özerkliğinin artması anlamına gelmektedir.”1
“Bu
beklentilerin aksine, artan sermaye yatırımı, iş gücü, fen
bilimlerindeki yenilik ve icatlar, teknolojik gelişmeler, ulaşım,
nakil ve aktarımın önemi, girişimciliğin gücü ve değişen
yaşam standartları endüstri devriminin açılımında yer alır.
Söz konusu dönem, rasyonalleşme ve standartlaşma ideali eşliğinde
kitlesel üretim için çok sayıda fabrikanın kurulduğu, pek çok
bilimsel icadın yapıldığı, iş bulma ve eğitim olanakları
doğrultusunda kentlerin çılgın nüfuslara ulaşarak metropollere
dönüştüğü, ciddi sağlık sorunları eşliğinde barınak
sıkıntılarının yaşandığı, sınıf ayrımının
belirginleşerek mühendis sınıfının karşısında işçi
sınıfının konumlandırıldığı üretim odaklı bir toplumu,
sanayi toplumu ortaya çıkmıştır.
Bireyin
bir üretim elemanı olarak makinalaşmasına kadar giden süreçte,
bu sürecin sermaye aktörleri tarafından insan hayatı yeniden
düzenlenmiştir. Çalışma yerinden ev yaşamına kadar yeniden
planlanan birey için daha çok çalışması için çeşitli kontrol
mekanizmaları oluşturulmuştur. Marx’ın söylemiyle;
‘İnsanların
dünyasının değersizleşmesi, nesnelerin dünyasının değer
kazanması ile orantılı olarak artar. Emeğin ürettiği nesne,
onun ürettiği yabancı bir varlık olarak, üreticiden bağımsız
bir erk olarak, ona karşı koyar. Emek ürünü, bir nesne içinde
saptanmış, bir nesne içinde somutlaşmış emektir, emeğin
nesneleşmesidir. Emeğin gerçekleşmesi, onun nesneleştirilmesidir.
Ekonomi politik alanda, emeğin bu gerçekleşmesi, işçi için
gerçekliğin yitirilmesi olarak, nesneleşme nesnenin yitirilmesi ya
da nesneye kölelik olarak, sahiplenme yabancılaşma, yoksunlaşma
olarak görülür.’2
Birey yaşamının sadece üretime ve dolayısıyla tüketime
sıkıştırılmasıyla birlikte; yalnızlık, yabancılaşma,
bireyselleşme, yersizlik-yurtsuzluk ve evsizlik gibi kavramlar
ortaya çıkmıştır.”3
“Çağdaş sanatla birlikte sanatçı, eser ve izleyici bağlamında
birçok değişim meydana gelmiştir. Hazır nesne, performans
temelli çalışmalar, video gibi yeni anlatım biçimleri
yaygınlaşırken sanatçılar estetik kaygıları bir tarafa
bırakarak kendilerine yeni meseleler edinmişlerdir. Genel geçer
yargılara bir başkaldırı niteliği taşıyan birçok akım ve
hareketten kaynağını alan çağdaş sanatın temelleri 20.
yüzyılın ilk yarısına kadar dayanmaktadır. Bu süreçte
sanatçıların evrenselleşen kurallara bağlı kalmayı bırakarak,
sosyal konulara bireysel ifadelerle yöneldikleri görülmektedir.”4
1Devrim
Özkan, ‘Modern Sanatta Öznelerarasılık, Refleksivite ve
Tamamlanabilirlik’, Marmara Sosyal Araştırmalar Dergisi, Sayı:3,
2012, s.4.
2Nilüfer
Talu, ‘Modernlik Söylemi: Endişeli Bakışlarda Modern Birey’,
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dergisi,
Cilt:27, Sayı:2, 2010, ss.142-165
3Nilüfer
Talu, ‘Modernlik Söylemi: Endişeli Bakışlarda Modern Birey’,
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dergisi,
Cilt:27, Sayı:2, 2010, ss.142-165.
4İnci
Bulut Kılıç, Osman Altıntaş, ‘Çağdaş Sanatta Metaforik
Düşünce’, İdil Dergisi, Cilt:5, Sayı:20, 2016, s.185.
Individual
Because
of the fact that scientific and secular matters took place instead of
theological and religion centered ideas, ‘society’ and
‘individual’ were shaped once again with the perception which
transformed with modernism. Now on in this process, individual’s
existential and self-expression rights were discussed.
“According
to Industrial Society theory supporters, industrialism is the power
which provides history’s progressive movement’s directive markers
in West and in rest of the world, it is also the main motive power
which transforms contemporary world. And these theoreticians
predicted unlimited welfare hope, equality of fortune and income and
proliferation of equality in opportunity. According to others,
modernity means individual’s increase of freedom against all social
actors like family, community, government and religious
institutions.”1
“Contrary
to these expectations, increasing fund investment, workforce,
novelties and inventions in sciences, technological
developments, transportation,
transfer and importance of transmission, power of entrepreneurship
and changing life standarts take place in right ascension of industry
revoluiton. With company of rationalized and standardisation
idea, in this aforementioned period, numerous factories were
established for production, many scientific inventions were made,
cities which reached enormous population became metropolises in the
direction of findig job and education opportunity, shelter problems
with company of serious medical issues occured, class
discrimination became evident and
a
production centered society which located engineer class against
workers appeared. Finally, industrial society became apparent.
In
this process which individuals become mechanized as a production
employee, human life was reorganized by this period’s fund actors.
To make individuals work more, several control mechanisms in work
places and home lifes were created. As Marx said;
‘
Human world’s depreciation, increases proportionally with
appreciation of object’s world. Object which was created by labour
resists labour as a strange creation of it and as a free person from
producer. Labour product is an exertion which was concretized and
determined in an object. Labour’s actualization
is its objectification. Economy is seen as labour’s actualization
for politics, bereavement of reality for workers. Objectivization is
seen as bereavement of object or slavery for object, ownage,
estrangement, deprivation.”2
“With
jamming individual’s life into only production (so that
consumption), concepts like loneliness, alienation,
individualization, homelessness- rootlessness have emerged.”3
With
the contemporary art, many changes occured in the context of artist,
work of art and viewer. While phraseologies like prepared object,
performance centered works, video were becoming widespread, artists
got new issues apart from aesthetic worries. Contemporary art’s
essentials which get its resource from rebellious movements towards
to de facto judgements proceeded till 20th century’s first half. In
this process, it is obvious that artists stopped staying connected to
universalised rules and went towards to social issues with personal
statements.”4
1Devrim
Ozkan, ‘Modern Sanatta Oznelerarasılık, Refleksivite ve
Tamamlanabilirlik’, Marmara Social Research Review, (3), 2012,
p.4.
2Nilufer
Talu, ‘Modernlik Söylemi: Endişeli Bakışlarda Modern Birey’,
Middle East Technical University Architecture Faculty Review, 27(2),
2010, pp.142-165.
3Nilufer
Talu, ‘Modernlik Söylemi: Endişeli Bakışlarda Modern Birey’,
Middle East Technical University Architecture Faculty Review, 27(2),
2010, pp.142-165.
4İnci
Bulut Kılıc, Osman Altıntas, ‘Çağdaş Sanatta Metaforik
Düşünce’, Idil Review, 5(20), 2016, p.185.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder