4 Şubat 2017 Cumartesi

Birey/Individual

Birey

Modernizm ile birlikte dönüşen algıda, tanrısallık ve din odaklı düşüncelerin yerini bilimselliğe ve dünyevî meselelere bırakmasıyla, ‘toplum’ ve ‘birey’ de yeniden şekillenmiştir. Bu süreçte artık, ‘birey’in varlık ve kendini ifade etme hakları konuşulmaya başlanmıştır.
“Endüstriyel Toplum teorisi savunucularına göre, endüstriyalizm, hem Batı’da hem de dünyanın geriye kalan kısmında tarihin ilerici hareketinin yol gösterici işaretlerini sağlayan ve çağdaş dünyayı dönüştüren ana hareket ettirici güçtür. Ve bu teorisyenler, sınırsız bir refah umudu, servet ve gelirin eşitlenmesi ve fırsat eşitliğinin yaygınlaşması öngörüsünde bulunmuşlardır. Başkalarına göreyse modernlik ‘birey’in aile, cemaat, devlet ve dini kurumlar gibi bütün toplumsal aktörler karşısındaki özerkliğinin artması anlamına gelmektedir.”1
“Bu beklentilerin aksine, artan sermaye yatırımı, iş gücü, fen bilimlerindeki yenilik ve icatlar, teknolojik gelişmeler, ulaşım, nakil ve aktarımın önemi, girişimciliğin gücü ve değişen yaşam standartları endüstri devriminin açılımında yer alır. Söz konusu dönem, rasyonalleşme ve standartlaşma ideali eşliğinde kitlesel üretim için çok sayıda fabrikanın kurulduğu, pek çok bilimsel icadın yapıldığı, iş bulma ve eğitim olanakları doğrultusunda kentlerin çılgın nüfuslara ulaşarak metropollere dönüştüğü, ciddi sağlık sorunları eşliğinde barınak sıkıntılarının yaşandığı, sınıf ayrımının belirginleşerek mühendis sınıfının karşısında işçi sınıfının konumlandırıldığı üretim odaklı bir toplumu, sanayi toplumu ortaya çıkmıştır.
Bireyin bir üretim elemanı olarak makinalaşmasına kadar giden süreçte, bu sürecin sermaye aktörleri tarafından insan hayatı yeniden düzenlenmiştir. Çalışma yerinden ev yaşamına kadar yeniden planlanan birey için daha çok çalışması için çeşitli kontrol mekanizmaları oluşturulmuştur. Marx’ın söylemiyle;
‘İnsanların dünyasının değersizleşmesi, nesnelerin dünyasının değer kazanması ile orantılı olarak artar. Emeğin ürettiği nesne, onun ürettiği yabancı bir varlık olarak, üreticiden bağımsız bir erk olarak, ona karşı koyar. Emek ürünü, bir nesne içinde saptanmış, bir nesne içinde somutlaşmış emektir, emeğin nesneleşmesidir. Emeğin gerçekleşmesi, onun nesneleştirilmesidir. Ekonomi politik alanda, emeğin bu gerçekleşmesi, işçi için gerçekliğin yitirilmesi olarak, nesneleşme nesnenin yitirilmesi ya da nesneye kölelik olarak, sahiplenme yabancılaşma, yoksunlaşma olarak görülür.’2 Birey yaşamının sadece üretime ve dolayısıyla tüketime sıkıştırılmasıyla birlikte; yalnızlık, yabancılaşma, bireyselleşme, yersizlik-yurtsuzluk ve evsizlik gibi kavramlar ortaya çıkmıştır.”3 “Çağdaş sanatla birlikte sanatçı, eser ve izleyici bağlamında birçok değişim meydana gelmiştir. Hazır nesne, performans temelli çalışmalar, video gibi yeni anlatım biçimleri yaygınlaşırken sanatçılar estetik kaygıları bir tarafa bırakarak kendilerine yeni meseleler edinmişlerdir. Genel geçer yargılara bir başkaldırı niteliği taşıyan birçok akım ve hareketten kaynağını alan çağdaş sanatın temelleri 20. yüzyılın ilk yarısına kadar dayanmaktadır. Bu süreçte sanatçıların evrenselleşen kurallara bağlı kalmayı bırakarak, sosyal konulara bireysel ifadelerle yöneldikleri görülmektedir.”4

1Devrim Özkan, ‘Modern Sanatta Öznelerarasılık, Refleksivite ve Tamamlanabilirlik’, Marmara Sosyal Araştırmalar Dergisi, Sayı:3, 2012, s.4.
2Nilüfer Talu, ‘Modernlik Söylemi: Endişeli Bakışlarda Modern Birey’, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dergisi, Cilt:27, Sayı:2, 2010, ss.142-165
3Nilüfer Talu, ‘Modernlik Söylemi: Endişeli Bakışlarda Modern Birey’, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dergisi, Cilt:27, Sayı:2, 2010, ss.142-165.
4İnci Bulut Kılıç, Osman Altıntaş, ‘Çağdaş Sanatta Metaforik Düşünce’, İdil Dergisi, Cilt:5, Sayı:20, 2016, s.185.

Individual

Because of the fact that scientific and secular matters took place instead of theological and religion centered ideas, ‘society’ and ‘individual’ were shaped once again with the perception which transformed with modernism. Now on in this process, individual’s existential and self-expression rights were discussed.
“According to Industrial Society theory supporters, industrialism is the power which provides history’s progressive movement’s directive markers in West and in rest of the world, it is also the main motive power which transforms contemporary world. And these theoreticians predicted unlimited welfare hope, equality of fortune and income and proliferation of equality in opportunity. According to others, modernity means individual’s increase of freedom against all social actors like family, community, government and religious institutions.”1
“Contrary to these expectations, increasing fund investment, workforce, novelties and inventions in sciences, technological developments, transportation, transfer and importance of transmission, power of entrepreneurship and changing life standarts take place in right ascension of industry revoluiton. With company of rationalized and standardisation idea, in this aforementioned period, numerous factories were established for production, many scientific inventions were made, cities which reached enormous population became metropolises in the direction of findig job and education opportunity, shelter problems with company of serious medical issues occured, class discrimination became evident and a production centered society which located engineer class against workers appeared. Finally, industrial society became apparent.
In this process which individuals become mechanized as a production employee, human life was reorganized by this period’s fund actors. To make individuals work more, several control mechanisms in work places and home lifes were created. As Marx said;
‘ Human world’s depreciation, increases proportionally with appreciation of object’s world. Object which was created by labour resists labour as a strange creation of it and as a free person from producer. Labour product is an exertion which was concretized and determined in an object. Labour’s actualization is its objectification. Economy is seen as labour’s actualization for politics, bereavement of reality for workers. Objectivization is seen as bereavement of object or slavery for object, ownage, estrangement, deprivation.”2
“With jamming individual’s life into only production (so that consumption), concepts like loneliness, alienation, individualization, homelessness- rootlessness have emerged.”3
With the contemporary art, many changes occured in the context of artist, work of art and viewer. While phraseologies like prepared object, performance centered works, video were becoming widespread, artists got new issues apart from aesthetic worries. Contemporary art’s essentials which get its resource from rebellious movements towards to de facto judgements proceeded till 20th century’s first half. In this process, it is obvious that artists stopped staying connected to universalised rules and went towards to social issues with personal statements.”4

1Devrim Ozkan, ‘Modern Sanatta Oznelerarasılık, Refleksivite ve Tamamlanabilirlik’, Marmara Social Research Review, (3), 2012, p.4.
2Nilufer Talu, ‘Modernlik Söylemi: Endişeli Bakışlarda Modern Birey’, Middle East Technical University Architecture Faculty Review, 27(2), 2010, pp.142-165.
3Nilufer Talu, ‘Modernlik Söylemi: Endişeli Bakışlarda Modern Birey’, Middle East Technical University Architecture Faculty Review, 27(2), 2010, pp.142-165.
4İnci Bulut Kılıc, Osman Altıntas, ‘Çağdaş Sanatta Metaforik Düşünce’, Idil Review, 5(20), 2016, p.185.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder